11 Mart 2017 Cumartesi

(Zümer Suresi )

(Zümer Suresi )


İyiliği sonsuz, ikramı bol Allah’ın adıyla,


(Zümer 39/1)Bu Kitap, üstün olan ve doğru kararlar veren Allah tarafından indirilmiştir.
(Zümer 39/2)Gerçekleri içeren bu kitabı sana, biz indirdik. Öyleyse bu dine bir şey katmadan Allah’a kulluk et.
(Zümer 39/3)Bilin ki Allah’ın dini, katkısız dindir. Allah ile aralarına dostlar koyup onlara sarılanlar derler ki “Bizim bunlara kulluk etmemiz, sırf bizi Allah’a daha çok yaklaştırsınlar diyedir.” Allah, onların tartışıp durdukları her konudaki hükmünü, onların yüzüne karşı verecektir. Allah, yalancı ve nankör (kafir) olan birini yoluna kabul etmez. 
(Zümer 39/4)Allah çocuk edinmek istese, yarattıkları içinden beğendiğini seçerdi. O’nun çocukla (çocuk edinmekle) ilgisi olmaz. O, tek olan Allah’tır, karşı konulmaz bir güce sahiptir.
(Zümer 39/5)Gökleri ve yeri, gerçek varlıklar olarak yaratmıştır. Geceyi gündüzün üstüne, gündüzü de gecenin üstüne sarar. Güneşi ve ayı hizmete sokmuştur. Her biri, belli bir süre içinde akıp gider. Bilesin ki O üstündür, çok bağışlayıcıdır.
(Zümer 39/6)Sizi (insanoğlunu), tek bir nefisten (döllenmiş yumurtadan) yarattı. Daha sonra eşini de o nefisten (döllenmiş yumurtadan) oluşturdu. En’am’dan sizin için sekiz eş indirdi. Analarınızın rahminde sizi, üç karanlık içinde art arda yaratışlarla yarattı. İşte bunları yapan, Allah’tır, sizin Sahibinizdir. Yetki O’ndadır. O’ndan başka ilah yoktur. Nasıl oluyor da başka tarafa döndürülüyorsunuz? 
(Zümer 39/7)Ayetleri görmezlikten gelirseniz (kafirlik ederseniz) bilin ki Allah’ın size ihtiyacı yoktur ama kullarının kafirlik etmesine de rızası yoktur. Eğer görevlerinizi yerine getirirseniz O’nu memnun edersiniz. Kimse kimsenin yükünü taşımaz. Sonra tekrar yaratılarak O’nun huzuruna çıkarılacaksınız. Neler yaptığınızı size, o zaman bildirecektir. İçinizde ne olduğunu Allah bilir.
(Zümer 39/8)İnsan, başı sıkışınca dönüp Rabbine yalvarır. Sonra Allah, iyilik yaparak ona bir fırsat verse daha önce yalvardığını unutur da (Allah’a) benzer nitelikte varlıklar oluşturur ki insanları Allah’ın yolundan saptırsın. De ki “Bir süre kafirliğinin tadını çıkar. Çünkü sen, o ateşin ahalisindensin.” 


(Zümer 39/9)Böyle biri ile Ahiret için hazırlık yapmak ve Rabbinin ikramını umabilmek için gece vakitlerinde secde eden ve kıyamda bulunan kişi aynı olur mu? De ki “Bilenle bilmeyen bir midir?” Bunu ancak, sağlam duruşlu olanlar anlarlar.
(Zümer 39/10)Onlara şu sözümü söyle: “Ey inanıp güvenen kullarım, Sizi yaratan Rabbinizden çekinerek kendinizi koruyun. Bu dünyada iyilik eden, iyilik bulur. Allah’ın toprakları geniştir. Hesapsız ödül, sadece sabredenlere verilecektir.”
(Zümer 39/11)De ki “Ben, bu dine bir şey katmadan Allah’a kulluk etme emri aldım.”
(Zümer 39/12)“(Allah’a) Tam teslim olanların (müslümanların) en önünde olmam da emredildi.”
(Zümer 39/13)De ki “ Rabbime karşı gelirsem o büyük günün azabından korkarım.”
(Zümer 39/14)De ki “Ben, bu dine bir şey katmadan sadece Allah’a kulluk ederim.
(Zümer 39/15)Haydi, Allah’tan önce neyi tercih ediyorsanız ona kulluk edin.” De ki “Asıl kaybedenler, (mezardan) kalkış günü kendini ve ailesini kaybedenlerdir.” Bilin ki apaçık hüsran işte budur.
(Zümer 39/16)Üstlerinde ateşten tabakalar, altlarında da tabakalar olur. İşte Allah kullarının başına bunların gelebileceği uyarısında bulunmaktadır. Ey kullarım, benden çekinin.
(Zümer 39/17)Azgınlardan uzak duranlar, onlara kulluk etmeyip Allah’a yönelenler, işte onlar için müjde vardır. Sen kullarıma müjdeyi ver.
(Zümer 39/18)Sözü dinleyip en güzeline uyanları, Allah’ın doğru yola ileteceği müjdesini ver. Onlar, sağlam duruşlu olanlardır.
(Zümer 39/19)Azap konusunda söylenenleri hak eden biri, (sözün en güzeline uyan) o kişi ile aynı olur mu? Ateşte olanı kurtarmak senin elinde mi?
(Zümer 39/20)Rablerinden çekinerek kendini korumuş olanlar için ise kat kat yapılmış, altlarından ırmaklar akan yüksek konaklar vardır. Bu Allah’ın sözüdür. Allah sözünden caymaz.
(Zümer 39/21)Allah’ın gökten su indirip yerdeki kaynaklara yönlendirdiğini, sonra onunla farklı renklerde bitkiler bitirdiğini ve daha sonra kuruduklarını hiç görmedin mi? Bir de bakarsın ki sararmış, kırık dökük hale gelmişler. Bunda, sağlam duruşluların alacakları bilgiler vardır.
(Zümer 39/22)Allah gönlünü İslam’a açtığı için Rabbinin verdiği aydınlığa kavuşan kişi, başkasıyla bir olur mu? Allah’ın sözü karşısında kalpleri taşlaşmış gibi olanların vay haline! Onlar, açık bir sapıklık içindedirler.
(Zümer 39/23)Allah sözlerin en güzelini, birbirine benzer, ikişerli (âyetler içeren) bir kitap olarak indirmiştir. Rablerinden korkanların tüylerini ürpertir; sonra onların kalpleri ve vücutları Allah’ın bilgisiyle yumuşar. İşte bu, Allah’ın yoludur. Onu tercih edeni o yola yöneltir. Allah’ın sapık dediğine kimse “Doğruyoldadır” diyemez. 
(Zümer 39/24)Yanlış yola girenlere, (mezardan) kalkış günü “Kazancınızın tadına varın!” denince, kim kendini o azabın sıkıntısından koruyabilir?
(Zümer 39/25)Onlardan öncekiler yalana sarılmışlardı da ummadıkları yerden kendilerine azap gelip çatıvermişti.
(Zümer 39/26)Böylece Allah onlara, dünyada itibarsızlığı tattırdı. Ahiretteki azapları elbette daha büyük olacaktır. Keşke bunu bilselerdi.
(Zümer 39/27)Biz bu Kur’an’da insanlar için her konuyu örnekledik ki akıllarını başlarına toplasınlar.
(Zümer 39/28)(Konuları örneklerken) Yanıltıcı olmayan ve Arapça âyetler kümesi halinde verdik ki kendilerini koruyabilsinler. 
(Zümer 39/29)Şimdi Allah bir örnek veriyor: Birbiriyle uyumsuz bir kaç amirin emrindeki kişi ile güvenilir bir tek amirin emrindeki kişinin durumu aynı olur mu? Her şeyi güzel yapmak Allah’a mahsustur ama çoğu bunu bilmez.
(Zümer 39/30)Sen öleceksin, onlar da ölecekler.
(Zümer 39/31)Sonra (mezardan) kalkış günü hepiniz, Rabbinizin huzurunda birbirinizden davacı olacaksınız.
(Zümer 39/32)Allah’a karşı yalan söyleyen ve doğrular kendine geldiğinde yalana sarılandan daha büyük yanlışı kim yapar? Ayetleri görmezlikten gelenler (kafirler) için Cehennemde yer mi yok?
(Zümer 39/33)Doğruları getiren ve onu kabul edenler, kendini koruyanlardır.
(Zümer 39/34)Rableri katında, beğendikleri her şey onlarındır. İşte güzel davrananların alacağı karşılık budur.
(Zümer 39/35)Bu, işledikleri kötü şeyleri Allah’ın örtmesi ve onları, yaptıklarının en güzeliyle ödüllendirmesi içindir.
(Zümer 39/36)Seni, Allah ile aralarına koydukları şeyle korkutuyorlar; Allah kuluna yetmez mi? Allah’ın sapık dediğine kimse “Doğru yoldadır” diyemez.
(Zümer 39/37)Allah’ın “Doğru yoldadır” dediğine de kimse “Sapık” diyemez. Allah güçlü ve hak edilen cezayı veren değil midir?
(Zümer 39/38)Onlara: “Gökleri ve yeri, kim yarattı?” diye sorsan kesin olarak “Allah” derler. De ki “Allah ile aranıza neyi koyup yalvardığınıza baktınız mı? Allah bana bir sıkıntı vermek istese, onlar bu sıkıntıyı fark edebilirler mi? Ya da bana iyilik etmek istese, onlar, O’nun bu iyiliğini önleyebilirler mi?” De ki “Allah bana yeter. Kendilerine dayanak arayanlar O’na güvenip dayansınlar.”
(Zümer 39/39)De ki “Ey halkım, kurulduğunuz makamlarda elinizden geleni yapın. Ben de elimden geleni yapacağım. Nasıl olsa yakında öğreneceksiniz;
(Zümer 39/40)Alçaltıcı azap kime gelecekmiş ve kalıcı azap kime inecekmiş.”
(Zümer 39/41)Bu kitabı insanlar için sana, tamamıyla gerçek olarak indirdik. Yola gelen, kendisi için gelir; yoldan çıkan da kendi zararına çıkar. Sen onların üzerinde vekil değilsin (onların yaptıklarından sorumlu değilsin). 
(Zümer 39/42)Allah ölüm esnasında ruhları alır, ölmeyenlerinkini de uykuda alır. Ölümüne hükmettiğini tutar, ötekini o belirlenmiş eceline belli bir vakte kadar salıverir. Bunda, düşünen bir topluluk için göstergeler (ayetler) vardır. 
(Zümer 39/43)Yoksa onlar, Allah ile aralarına girecek şefaatçiler mi buldular? De ki “Ya onların bir yetkileri yoksa, akıllarını da kullanamıyorlarsa?”
(Zümer 39/44)De ki “Şefaat yetkisi tümüyle Allah’ın elindedir. Göklerin ve yerin hakimiyeti O’ndadır. Zaten sonunda tekrar yaratılıp O’nun huzuruna çıkarılacaksınız.” 
(Zümer 39/45)Allah tek başına anılınca Ahiret’e inanmayanların içleri daralır. O’nunla aralarına koyduklarından söz edilince de yüzleri güler. 
(Zümer 39/46)De ki “Göklerin ve yerin yaratıcısı, görüneni de görünmeyeni de bilen Allah’ım! Kullarının tartıştığı her konuda, aralarında hüküm verecek olan sensin.”
(Zümer 39/47)(Mezardan) kalkış günü, yeryüzündeki her şey ve bir o kadarı daha yanlışlar içindeki o kimselerin elinde olsa, o azabın sıkıntısından kurtulmak için hepsini verirlerdi. Allah, hiç hesap etmedikleri şeyleri karşılarına çıkaracaktır.
(Zümer 39/48)İşledikleri bütün günahlar önlerine dökülecek; hafife aldıkları o şey başlarına gelecektir.
(Zümer 39/49)İnsanın başı sıkışınca bize yalvarır. Sonra iyilik yaparak ona bir fırsat versek “Bu, bana bendeki bir ilme karşılık verildi” der. Oysa fırsat verilmesi bir fitnedir  (kendilerini yakan bir imtihandır) ama çoğu bunu bilmez. 
(Zümer 39/50)Bu sözü öncekiler de söylemişlerdi ama kazandıkları şeyler işlerine yaramadı.
(Zümer 39/51)Onların yaptıklarının kötü tarafları başlarına gelmişti. Bunların içinden yanlış yapanların kötülükleri de başlarına gelecek ve kendilerini kurtaramayacaklardır.
(Zümer 39/52)Onlar bilmiyorlar mı ki Allah, doğru tercihte bulunan ve gerekli güce sahip olan için rızkı yayar. İnanıp güvenen bir topluluk için bunda göstergeler (ayetler) vardır.
(Zümer 39/53)Onlara şu sözümü söyle: “Kendilerini aşırı davranışlara sürüklemiş kullarım! Allah’ın merhametinden (ikramından) umut kesmeyin. Allah bütün günahları bağışlar. O, hem bağışlar hem de ikramda bulunur.
(Zümer 39/54)O azap gelip çatmadan Rabbinize yönelin ve O’na teslim olun. Yoksa daha sonra yardım göremezsiniz.
(Zümer 39/55)Farkına varmadığınız bir anda o azap gelip çatmadan önce Rabbinizden size indirilenlerin en güzeline uyun.” 
(Zümer 39/56)Sonra kalkıp şöyle der: “Allah’a karşı çok kusur işledim; her şeyi kaybettim. Gerçekten ben hafife alanlardandım”
(Zümer 39/57)Kalkıp şunu diyebilir: “Beni Allah yola getirseydi ben de çekinerek korunanlardan olurdum.” 
(Zümer 39/58)Azabı görünce şöyle de diyebilir: “Keşke elimde bir fırsat daha olsa da güzel davrananlardan olsam.” 
(Zümer 39/59)Hayır, sana bunca belgelerim geldi de sen onlar karşısında yalana sarıldın, büyüklük tasladın ve kafirlerden oldun.
(Zümer 39/60)Allah’a karşı yalan uyduranların, (mezardan) kalkış günü yüzlerinin kararmış olduğunu göreceksin. Büyüklük taslayanlar için Cehennem’de yer mi yok!
(Zümer 39/61)Allah, kendini korumuş olanları başarılarından ötürü kurtaracaktır. Onlara ne bir kötülük dokunacak ne de üzüleceklerdir.
(Zümer 39/62)Her şeyi yaratan Allah’tır. Her şey üzerinde vekil olan O’dur.
(Zümer 39/63)Göklerin ve yerin anahtarları O’nun elindedir. Umduğunu bulamayacak olanlar, Allah’ın ayetlerini görmezlikten gelenlerdir (kafilerdir).
(Zümer 39/64)De ki “Ey kendine bile hakim olamayanlar! Benim Allah’tan başkasına kulluk etmemi mi istiyorsunuz?”
(Zümer 39/65)(Ey Muhammed) Sana da senden ön­ceki nebilere de şu kesin olarak bildiril­miştir: “Eğer şirke düşersen yaptığın yanar gider ve sen de kaybeden­lerden olursun.
(Zümer 39/66)Sakın ha! Yalnız Allah’a kulluk et ve görevlerini yerine getiren­ler­den ol.”
(Zümer 39/67)Allah’ı gereği gibi değerlendirmediler. Oysaki (mezardan) kalkış günü yeryüzü, O’nun avucunun içinde olacak, gökler ise O’nun gücüyle dürülmüş olacaktır. O, onların ortak saydıklarından uzak ve yücedir. 
(Zümer 39/68)Sura üfürülünce Allah’ın tercih ettikleri dışında göklerde ve yerde kim varsa ölecektir. Sonra ona bir daha üfürülünce hemen ayağa kalkıp anlamaya başlayacaklardır.
(Zümer 39/69)Yer, Rabbinin ışığıyla aydınlanacak, Kitap ortaya konacak, nebiler ve tanıklar getirilecektir. Aralarında doğru bir yargılama olacak, kimseye haksızlık yapılmayacaktır.
(Zümer 39/70)Herkese kazancı tam olarak verilecektir. Allah, onların neler yaptıklarını çok iyi bilir.
(Zümer 39/71)Ayetleri görmezlikten gelenler (kafirler), bölükler halinde Cehennem’e gönderileceklerdir. Oraya varınca kapıları açılacak ve oranın bekçileri şöyle diyeceklerdir: “Size içinizden elçiler gelip Rabbinizin âyetlerini yüzünüze karşı okumadılar mı? Böyle bir günle karşılaşacağınızı söyleyip sizi uyarmadılar mı?” Onlar: “Evet” diyecekler ama o kafirlerin azap çekeceklerine dair o söz, artık yerine getirilmiş olacaktır.
(Zümer 39/72)Onlara şöyle denecektir: “Ölümsüz olarak kalmak üzere Cehennem’in kapılarından girin. Büyüklük taslayanların yeri ne kötüymüş!”
(Zümer 39/73)Rablerinden çekinerek kendini korumuş olanlar ise bölükler halinde Cennet’e gönderileceklerdir. Oraya varınca kapıları açılacak ve bekçiler şöyle diyeceklerdir: “Esenlik ve güvenlik artık size (selâmun aleykum). Ne iyi yaptınız. Ölümsüz olarak kalmak üzere girin içeriye.”
(Zümer 39/74)Cennete girenler şöyle derler: “Bize verdiği sözü tutan Allah, her şeyi güzel yapar. Bu yeri bize verdi. Cennetin istediğimiz yerine yerleşeceğiz. Çalışanların aldığı ödül ne güzelmiş!” 
(Zümer 39/75)Göreceksin ki melekler arş’ın çevresini kuşatmışlar, Rablerinin her şeyi güzel yapmasına karşılık O’na boyun eğmişlerdir. Onların arasında da doğru bir yargılama yapılmıştır. Şöyle denir: ”Her şeyi güzel yapan yalnız Allah’tır. O, tüm varlıkların Sahibidir.” 



0 yorum:

Yorum Gönder