İyiliği sonsuz, ikramı bol Allah’ın adıyla,
(Meryem 19/1)KAF! HA! YA! AYN! SAD!
(Meryem 19/2)Bu, Rabbinin, kulu Zekeriya’ya olan iyiliğinin hikâyesidir.
(Meryem 19/2)Bu, Rabbinin, kulu Zekeriya’ya olan iyiliğinin hikâyesidir.
(Meryem 19/3)O, bir gün Rabbine gizlice yalvarmıştı.
(Meryem 19/4) “Rabbim (Sahibim)!” demişti, “Kemiklerim zayıfladı, saçlarım iyice
ağardı. Sana yaptığım dua sayesinde bugüne kadar hiç yoksun kalmadım.
(Meryem 19/5)Benden sonra yerime geçecek olanlardan endişeliyim. Karım da kısır. Onun
için bana, katından yerime geçecek(veli olacak) birini bağışla.
(Meryem 19/6)Hem bana, hem Yakup oğullarına mirasçı olsun. Rabbim! Onu beğenilen bir
kişi yap.”
(Meryem 19/7) (Melekler dediler ki) “Zekeriya! Sana bir erkek çocuk müjdeliyoruz. Adı
Yahya’dır. Daha önce bu adı taşıyan birine rastlamadık.”
(Meryem 19/8)Zekeriya dedi ki “Rabbim! Bana oğlan çocuğu nereden? Karım kısır, ben de ileri derecede yaşlıyım.”
(Meryem 19/9) “Öyledir” dedi (melekler). Sahibin dedi ki ”O, bana kolaydır. Sen de daha önce hiçbir şey değilken seni yaratmıştım.”
(Meryem 19/10)Dedi ki “Rabbim, bana bir emare(işaret) oluştur.” Dedi ki “Senin emaren, sapasağlam olduğun halde üç gece geçmeden insanlarla konuşamamandır.”
(Meryem 19/8)Zekeriya dedi ki “Rabbim! Bana oğlan çocuğu nereden? Karım kısır, ben de ileri derecede yaşlıyım.”
(Meryem 19/9) “Öyledir” dedi (melekler). Sahibin dedi ki ”O, bana kolaydır. Sen de daha önce hiçbir şey değilken seni yaratmıştım.”
(Meryem 19/10)Dedi ki “Rabbim, bana bir emare(işaret) oluştur.” Dedi ki “Senin emaren, sapasağlam olduğun halde üç gece geçmeden insanlarla konuşamamandır.”
(Meryem 19/11)Sonra tapınağın iç odasından halkının karşısına çıktı, onlara: “Sabah
akşam O’na ibadet edin” diye işaret etti.
(Meryem 19/12) (Çocuk büyüyünce dedik ki) “Yahya, Kitap’ı sıkı tut!” Daha çocukken ona
doğru karar verme yeteneği (hikmet) vermiştik.
(Meryem 19/13)Onu katımızdan yumuşak huylu ve gelişkin yaptık. O, kendini korurdu.
(Meryem 19/14)Anasına ve babasına iyilik ederdi; zorba ve dik kafalı değildi.
(Meryem 19/15)Doğduğu gün, ölüm günü ve yeniden diriltileceği gün onun için bir esenlik ve güvenliktir (selamettir).
(Meryem 19/16)Bu Kitap’ta Meryem’in hikâyesini de anlat. Bir gün ailesinden ayrılmış, doğu tarafında bir yere çekilmişti.
(Meryem 19/17)Böylece onlarla kendi arasında bir engel oluşturmuştu. Derken ruhumuzu (Cebrail’i) gönderdik, ona düzgün bir insan gibi göründü.
(Meryem 19/18)Meryem dedi ki “Senden Rahman’a sığınırım, eğer namuslu biri isen”
(Meryem 19/19)Dedi ki “Ben sadece Rabbinin elçisiyim; sana gelişkin bir çocuk oğul vermek bağışlamak için geldim.”
(Meryem 19/20)Meryem dedi ki “Benim nereden çocuğum olacak; bana erkek eli değmedi. Yoldan çıkmış biri de değilim.”
(Meryem 19/21) “Öyledir!” dedi. “Ama Rabbin buyurdu ki ‘O, bana kolaydır, onu insanlar için bir belge (ayet) ve katımızdan bir ikram kılacağız. Bu, kararı verilmiş bir iştir.’ ”
(Meryem 19/22)Arkasından ona hamile kaldı. Onunla uzak bir yere çekildi.
(Meryem 19/23)Sonra doğum sancıları onu, hurma ağacına doğru sürükledi. “Keşke daha önce ölseydim de unutulup gitseydim!” dedi.
(Meryem 19/24) (Melek) aşağıdan şöyle seslendi: “Üzülme! Rabbin alt taraftan bir pınar akıttı.
(Meryem 19/25)Bu hurma ağacını kendine doğru salla da üzerine taze olgun hurma dökülsün.
(Meryem 19/26)Haydi, ye, iç; gözün aydın olsun. İnsanlardan birini görürsen de ki ‘Rahman’a oruç adadım; bugün tek bir insanla bile konuşamam.’”
(Meryem 19/27)Çocuğu kucaklayıp halkına getirdi. Dediler ki “Meryem! Kendini iğrenç bir hale düşürmüşsün.
(Meryem 19/28)Ey Harun’un kız kardeşi! Baban kötü bir kişi değildir, anan da yoldan çıkmamıştır.”
(Meryem 19/13)Onu katımızdan yumuşak huylu ve gelişkin yaptık. O, kendini korurdu.
(Meryem 19/14)Anasına ve babasına iyilik ederdi; zorba ve dik kafalı değildi.
(Meryem 19/15)Doğduğu gün, ölüm günü ve yeniden diriltileceği gün onun için bir esenlik ve güvenliktir (selamettir).
(Meryem 19/16)Bu Kitap’ta Meryem’in hikâyesini de anlat. Bir gün ailesinden ayrılmış, doğu tarafında bir yere çekilmişti.
(Meryem 19/17)Böylece onlarla kendi arasında bir engel oluşturmuştu. Derken ruhumuzu (Cebrail’i) gönderdik, ona düzgün bir insan gibi göründü.
(Meryem 19/18)Meryem dedi ki “Senden Rahman’a sığınırım, eğer namuslu biri isen”
(Meryem 19/19)Dedi ki “Ben sadece Rabbinin elçisiyim; sana gelişkin bir çocuk oğul vermek bağışlamak için geldim.”
(Meryem 19/20)Meryem dedi ki “Benim nereden çocuğum olacak; bana erkek eli değmedi. Yoldan çıkmış biri de değilim.”
(Meryem 19/21) “Öyledir!” dedi. “Ama Rabbin buyurdu ki ‘O, bana kolaydır, onu insanlar için bir belge (ayet) ve katımızdan bir ikram kılacağız. Bu, kararı verilmiş bir iştir.’ ”
(Meryem 19/22)Arkasından ona hamile kaldı. Onunla uzak bir yere çekildi.
(Meryem 19/23)Sonra doğum sancıları onu, hurma ağacına doğru sürükledi. “Keşke daha önce ölseydim de unutulup gitseydim!” dedi.
(Meryem 19/24) (Melek) aşağıdan şöyle seslendi: “Üzülme! Rabbin alt taraftan bir pınar akıttı.
(Meryem 19/25)Bu hurma ağacını kendine doğru salla da üzerine taze olgun hurma dökülsün.
(Meryem 19/26)Haydi, ye, iç; gözün aydın olsun. İnsanlardan birini görürsen de ki ‘Rahman’a oruç adadım; bugün tek bir insanla bile konuşamam.’”
(Meryem 19/27)Çocuğu kucaklayıp halkına getirdi. Dediler ki “Meryem! Kendini iğrenç bir hale düşürmüşsün.
(Meryem 19/28)Ey Harun’un kız kardeşi! Baban kötü bir kişi değildir, anan da yoldan çıkmamıştır.”
(Meryem 19/29)Bunun üzerine Meryem
çocuğa işaret etti. Dediler ki “Beşikteki çocukla nasıl konuşalım?”
(Meryem 19/30)Çocuk: “Ben Allah’ın kuluyum. O, bana kitap verecek ve beni nebi yapacaktır” dedi.
(Meryem 19/31) “Nerede olursam olayım, beni bereketli kıldı. Hayatta olduğum sürece bana namaz ve zekat görevi yükledi.”
(Meryem 19/32) “Beni, anama iyi evlat yaptı; zorba yapmadı ve yoksun bırakmadı
(Meryem 19/33)Bana selam (esenlik ve güvenlik) olsun doğduğum gün, öleceğim gün ve yeniden diriltileceğim gün.”
(Meryem 19/30)Çocuk: “Ben Allah’ın kuluyum. O, bana kitap verecek ve beni nebi yapacaktır” dedi.
(Meryem 19/31) “Nerede olursam olayım, beni bereketli kıldı. Hayatta olduğum sürece bana namaz ve zekat görevi yükledi.”
(Meryem 19/32) “Beni, anama iyi evlat yaptı; zorba yapmadı ve yoksun bırakmadı
(Meryem 19/33)Bana selam (esenlik ve güvenlik) olsun doğduğum gün, öleceğim gün ve yeniden diriltileceğim gün.”
(Meryem 19/34)İşte Meryem oğlu İsa; onun
hakkında şüphelendikleri şeyin gerçek ifadesi budur.
(Meryem 19/35)Allah’ın çocuk edinmesi olacak iş değildir. O, bundan uzaktır. Allah bir işe karar verdiği zaman onun için sadece “Oluş” der sonra o şey oluşur.
(Meryem 19/36) (İsa dedi ki) “Allah benim Rabbimdir, sizin de Rabbinizdir. Öyleyse O’na kul olun; doğru yol budur.”
(Meryem 19/35)Allah’ın çocuk edinmesi olacak iş değildir. O, bundan uzaktır. Allah bir işe karar verdiği zaman onun için sadece “Oluş” der sonra o şey oluşur.
(Meryem 19/36) (İsa dedi ki) “Allah benim Rabbimdir, sizin de Rabbinizdir. Öyleyse O’na kul olun; doğru yol budur.”
(Meryem 19/37)İçlerinden farklı kesimler birbirlerine düştüler. Vay haline o büyük
günde huzura çıkmayı göz ardı edenlerin.
(Meryem 19/38)Bize gelecekleri gün ne yaman işitecekler ve ne keskin göreceklerdir! Ama bugün (şimdilik) yanlışlar içindeki o kimseler açık bir sapkınlık içindedirler.
(Meryem 19/39)İş bitirildiğinde korumasız kalacakları güne karşı onları uyar. Onlar, olacakların farkında değillerdir. Onlar (söylenenlere) inanmıyorlar.
(Meryem 19/40)Yeryüzüne ve üzerindeki herkese mirasçı olacak olan biziz. Dönüş bizedir.
(Meryem 19/41)Bu Kitap’ta İbrahim’in hikâyesini de anlat. O, özü sözü doğru bir nebi idi.
(Meryem 19/42)Bir gün babasına dedi ki “Ey babacığım! Dinlemeyen ve görmeyen bir şeye neden kulluk ediyorsun? O senin hiçbir ihtiyacını karşılamaz ki!
(Meryem 19/43)Ey babacığım! Sana gelmemiş olan bir bilgi bana geldi. Bana uy da sana düzgün bir yol göstereyim.
(Meryem 19/44)Ey Babacığım! Şeytan’a kulluk etme. Şeytan, Rahman’a baş kaldırmıştır.
(Meryem 19/45)Ey Babacığım! Rahman’dan gelecek bir azabın seni çarpmasından ve senin şeytanın dostu haline gelmenden korkuyorum.”
(Meryem 19/46)Babası dedi ki “İbrahim! Sen benim ilahlarımdan yüz mü çevirdin? Eğer vazgeçmezsen seni taşlayarak öldürürüm. Uzunca bir süre gözüme görünme!”
(Meryem 19/47)İbrahim dedi ki “Esenlik ve güvenlik içinde ol; Rabbimden seni bağışlamasını dileyeceğim. O, bana iyi davranır.
(Meryem 19/48)Sizden de Allah ile aranıza koyup yalvardıklarınızdan da uzaklaşıyorum. Ben Rabbime yalvarırım, Rabbime yaptığım dua sayesinde yoksun kalmayacağımı umuyorum.”
(Meryem 19/49)Onlardan ve Allah’ ile aralarına koyup yalvardıklarından uzaklaşınca ona İshak’ı ve Yakub’u bağışladık. Onların her ikisini de nebi yaptık.
(Meryem 19/50)Onların, doğruluklarıyla ve yücelikleriyle dilden dile aktarılan kişiler olmasını sağladık.
(Meryem 19/51)Bu Kitap’ta Musa’yı da anlat. O, yürekten bağlıydı; nebi olan elçi idi.
(Meryem 19/52)Ona, o dağın (Sina Dağı’nın ) sağ yamacından seslenmiş, özel bir konuşma için yaklaştırmıştık.
(Meryem 19/53)Ona ikramda bulunarak, kardeşi Harun’u da nebi olarak armağan etmiştik.
(Meryem 19/54)Bu Kitap’ta İsmail’i de anlat. O, sözünü tutmuştu; nebi olan elçiydi.
(Meryem 19/38)Bize gelecekleri gün ne yaman işitecekler ve ne keskin göreceklerdir! Ama bugün (şimdilik) yanlışlar içindeki o kimseler açık bir sapkınlık içindedirler.
(Meryem 19/39)İş bitirildiğinde korumasız kalacakları güne karşı onları uyar. Onlar, olacakların farkında değillerdir. Onlar (söylenenlere) inanmıyorlar.
(Meryem 19/40)Yeryüzüne ve üzerindeki herkese mirasçı olacak olan biziz. Dönüş bizedir.
(Meryem 19/41)Bu Kitap’ta İbrahim’in hikâyesini de anlat. O, özü sözü doğru bir nebi idi.
(Meryem 19/42)Bir gün babasına dedi ki “Ey babacığım! Dinlemeyen ve görmeyen bir şeye neden kulluk ediyorsun? O senin hiçbir ihtiyacını karşılamaz ki!
(Meryem 19/43)Ey babacığım! Sana gelmemiş olan bir bilgi bana geldi. Bana uy da sana düzgün bir yol göstereyim.
(Meryem 19/44)Ey Babacığım! Şeytan’a kulluk etme. Şeytan, Rahman’a baş kaldırmıştır.
(Meryem 19/45)Ey Babacığım! Rahman’dan gelecek bir azabın seni çarpmasından ve senin şeytanın dostu haline gelmenden korkuyorum.”
(Meryem 19/46)Babası dedi ki “İbrahim! Sen benim ilahlarımdan yüz mü çevirdin? Eğer vazgeçmezsen seni taşlayarak öldürürüm. Uzunca bir süre gözüme görünme!”
(Meryem 19/47)İbrahim dedi ki “Esenlik ve güvenlik içinde ol; Rabbimden seni bağışlamasını dileyeceğim. O, bana iyi davranır.
(Meryem 19/48)Sizden de Allah ile aranıza koyup yalvardıklarınızdan da uzaklaşıyorum. Ben Rabbime yalvarırım, Rabbime yaptığım dua sayesinde yoksun kalmayacağımı umuyorum.”
(Meryem 19/49)Onlardan ve Allah’ ile aralarına koyup yalvardıklarından uzaklaşınca ona İshak’ı ve Yakub’u bağışladık. Onların her ikisini de nebi yaptık.
(Meryem 19/50)Onların, doğruluklarıyla ve yücelikleriyle dilden dile aktarılan kişiler olmasını sağladık.
(Meryem 19/51)Bu Kitap’ta Musa’yı da anlat. O, yürekten bağlıydı; nebi olan elçi idi.
(Meryem 19/52)Ona, o dağın (Sina Dağı’nın ) sağ yamacından seslenmiş, özel bir konuşma için yaklaştırmıştık.
(Meryem 19/53)Ona ikramda bulunarak, kardeşi Harun’u da nebi olarak armağan etmiştik.
(Meryem 19/54)Bu Kitap’ta İsmail’i de anlat. O, sözünü tutmuştu; nebi olan elçiydi.
(Meryem 19/55)Ailesine namazı ve
zekâtı emreder ve Rabbinin katında beğenilirdi.
(Meryem 19/56)Bu Kitap’ta İdris’i de anlat. O da özü sözü doğru olan bir nebi idi.
(Meryem 19/57)Onu yüce bir yere yükseltmiştik.
(Meryem 19/58)İşte bunlar Allah’ın mutluluk verdiği nebilerdendir; Âdem’in soyundan, Nuh ile birlikte gemiye bindirdiklerimizden, İbrahim’in ve İsrail’in (Yakup’un) soyundan olup kendilerine doğru yolu gösterdiğimiz ve seçtiğimiz kimselerdir. Onlara Rahman’ın ayetleri okununca gözleri dolarak secdeye kapanırlardı.
(Meryem 19/56)Bu Kitap’ta İdris’i de anlat. O da özü sözü doğru olan bir nebi idi.
(Meryem 19/57)Onu yüce bir yere yükseltmiştik.
(Meryem 19/58)İşte bunlar Allah’ın mutluluk verdiği nebilerdendir; Âdem’in soyundan, Nuh ile birlikte gemiye bindirdiklerimizden, İbrahim’in ve İsrail’in (Yakup’un) soyundan olup kendilerine doğru yolu gösterdiğimiz ve seçtiğimiz kimselerdir. Onlara Rahman’ın ayetleri okununca gözleri dolarak secdeye kapanırlardı.
(Meryem 19/59)Onların arkasından
gelenler, arzularına uyarak namazı ihmal ettiler. Onlar, yakında yanlış
kurgularıyla yüzleşeceklerdir.
(Meryem 19/60)İçlerinden dönüş yaparak (tevbe ederek) inanıp güvenen ve iyi iş yapmış olanlar Cennet’e girecekler ve hiçbir haksızlığa uğramayacaklardır.
(Meryem 19/61)Rahman’ın kullarına söz verdiği görülmemiş kalıcı cennetlere (bahçelere) gireceklerdir. O’nun sözü yerine getirilir.
(Meryem 19/62)Orada boş söz dinlemeyeceklerdir. Sadece “Selam” sözü. Orada onlar için sabah akşam rızıklar vardır.
(Meryem 19/60)İçlerinden dönüş yaparak (tevbe ederek) inanıp güvenen ve iyi iş yapmış olanlar Cennet’e girecekler ve hiçbir haksızlığa uğramayacaklardır.
(Meryem 19/61)Rahman’ın kullarına söz verdiği görülmemiş kalıcı cennetlere (bahçelere) gireceklerdir. O’nun sözü yerine getirilir.
(Meryem 19/62)Orada boş söz dinlemeyeceklerdir. Sadece “Selam” sözü. Orada onlar için sabah akşam rızıklar vardır.
(Meryem 19/63)Kullarımızdan Allah’tan çekinerek kendilerini koruyanlara vereceğimiz
Cennet, işte budur.
(Meryem 19/64)Biz, Rabbinin emri olmadan inmeyiz. Önümüzde, arkamızda ve ikisinin arasında ne varsa hepsi O’nundur. Senin Rabbin unutkan değildir.
(Meryem 19/65)O, göklerin, yerin ve onların arasında olanların Rabbidir. Sen O’na kulluk et ve kullukta sebat et. O’nun adını taşımaya layık başka birini biliyor musun?
(Meryem 19/64)Biz, Rabbinin emri olmadan inmeyiz. Önümüzde, arkamızda ve ikisinin arasında ne varsa hepsi O’nundur. Senin Rabbin unutkan değildir.
(Meryem 19/65)O, göklerin, yerin ve onların arasında olanların Rabbidir. Sen O’na kulluk et ve kullukta sebat et. O’nun adını taşımaya layık başka birini biliyor musun?
(Meryem 19/66)İnsan der ki “Öldüğümde, gerçekten daha sonra diriltilip çıkarılacak
mıyım?”
(Meryem 19/67)O insan, önceleri hiç bir şey değilken kendini yarattığımızı aklına getirmez mi?
(Meryem 19/68)Rabbine yemin olsun ki onları, şeytanlarla birlikte toplayacağız. Sonra alevli ateşin çevresinde diz çöktüreceğiz.
(Meryem 19/69)Sonra her sınıfın içinden Rahman’a en güçlü baş kaldıranları çekip ayıracağız.
(Meryem 19/67)O insan, önceleri hiç bir şey değilken kendini yarattığımızı aklına getirmez mi?
(Meryem 19/68)Rabbine yemin olsun ki onları, şeytanlarla birlikte toplayacağız. Sonra alevli ateşin çevresinde diz çöktüreceğiz.
(Meryem 19/69)Sonra her sınıfın içinden Rahman’a en güçlü baş kaldıranları çekip ayıracağız.
(Meryem 19/70)Zaten Cehennemde kızarmayı kimin en çok hak ettiğini iyi biliriz.
(Meryem 19/71)Sizden oraya suya koşarcasına gitmeyecek yoktur. Bu, Rabbinin uygulamayı üstlendiği kesin hükümdür.
(Meryem 19/71)Sizden oraya suya koşarcasına gitmeyecek yoktur. Bu, Rabbinin uygulamayı üstlendiği kesin hükümdür.
(Meryem 19/72)Allah’tan çekinerek kendini korumuş olanları kurtaracak, yanlış yapanları
(zalimleri) de orada diz üstü çökmüş olarak bırakacağız.
(Meryem 19/73)Kendilerine, birbirini açıklayan ayetlerimiz okununca bu kâfirler
müminlere şöyle derlerdi: “Bu iki kesimden hangisinin konumu daha iyi, çevresi
daha etkindir.”
(Meryem 19/74)Kendilerinden önce nice nesilleri etkisizleştirmiştik, onların evi barkı daha düzgün, görüntüleri daha iyi idi.
(Meryem 19/75)De ki “Kim sapıklık içindeyse varsın Rahman onun süresini uzatsın. Nasıl olsa tehdit edildikleri azabı, ya da kıyamet saatini görünce kimin yerinin daha kötü, kimin arkasının daha zayıf olduğunu öğreneceklerdir.”
(Meryem 19/76)Allah yola gelenlerin yolunu daha da doğrultur. Kalıcı iyi işlerin, Rabbin katındaki sevabı da daha iyi, sonucu da daha iyidir.
(Meryem 19/77)Ayetlerimizi görmezlikten geleni gördün mü? Der ki “Elbette bana mal da verilecek, evlat ta.”
(Meryem 19/78)Bu kimse gizli bilgilere mi ulaştı, yoksa Rahman’ın katından söz mü aldı?
(Meryem 19/79)Böyle şeyler olamaz. Ama biz onun söylediği bu sözü kayda geçireceğiz ve azabına azap ekleyeceğiz.
(Meryem 19/74)Kendilerinden önce nice nesilleri etkisizleştirmiştik, onların evi barkı daha düzgün, görüntüleri daha iyi idi.
(Meryem 19/75)De ki “Kim sapıklık içindeyse varsın Rahman onun süresini uzatsın. Nasıl olsa tehdit edildikleri azabı, ya da kıyamet saatini görünce kimin yerinin daha kötü, kimin arkasının daha zayıf olduğunu öğreneceklerdir.”
(Meryem 19/76)Allah yola gelenlerin yolunu daha da doğrultur. Kalıcı iyi işlerin, Rabbin katındaki sevabı da daha iyi, sonucu da daha iyidir.
(Meryem 19/77)Ayetlerimizi görmezlikten geleni gördün mü? Der ki “Elbette bana mal da verilecek, evlat ta.”
(Meryem 19/78)Bu kimse gizli bilgilere mi ulaştı, yoksa Rahman’ın katından söz mü aldı?
(Meryem 19/79)Böyle şeyler olamaz. Ama biz onun söylediği bu sözü kayda geçireceğiz ve azabına azap ekleyeceğiz.
(Meryem 19/80)Onun sözünü ettiği şeyler (malı ve evladı) bize kalacaktır. Kendisi de
karşımıza tek başına gelecektir.
(Meryem 19/81)Destek almak için Allah ile aralarında bir takım ilahlar edindiler.
(Meryem 19/82)Böyle şey olmaz. Onlar (uydurdukları ilahlar), bunların yaptığı kulluğu tanımayacak, bunlara karşı çıkacaklardır.
(Meryem 19/83)Hiç görmedin mi o kâfirlere şeytanları göndeririz de onları sarstıkça sarsarlar?
(Meryem 19/84)Onlara karşı aceleci olma; biz onlar için gün sayıyoruz.
(Meryem 19/85)Allah’tan çekinerek korunanları, Rahman’ın huzurunda, seçkin heyetleri ağırlar gibi topladığımız günde,
(Meryem 19/81)Destek almak için Allah ile aralarında bir takım ilahlar edindiler.
(Meryem 19/82)Böyle şey olmaz. Onlar (uydurdukları ilahlar), bunların yaptığı kulluğu tanımayacak, bunlara karşı çıkacaklardır.
(Meryem 19/83)Hiç görmedin mi o kâfirlere şeytanları göndeririz de onları sarstıkça sarsarlar?
(Meryem 19/84)Onlara karşı aceleci olma; biz onlar için gün sayıyoruz.
(Meryem 19/85)Allah’tan çekinerek korunanları, Rahman’ın huzurunda, seçkin heyetleri ağırlar gibi topladığımız günde,
(Meryem 19/86)Günahkarları, suya koşarcasına cehenneme sevk edeceğiz.
(Meryem 19/87) (Orada) Rahman’dan söz almış olanlar dışında kimse şefaat hakkına sahip olamayacaktır.
(Meryem 19/87) (Orada) Rahman’dan söz almış olanlar dışında kimse şefaat hakkına sahip olamayacaktır.
(Meryem 19/88) “Rahman çocuk edindi” dediler.
(Meryem 19/89)Gerçekten çok çirkin bir söz söylediler.
(Meryem 19/89)Gerçekten çok çirkin bir söz söylediler.
(Meryem 19/90)Bundan dolayı neredeyse gökler parçalanacak, yer yarılacak ve dağlar
çökecekti. (Meryem 19/91)Bunlar sırf “Rahman’ın çocuğu var” dedikleri için olacaktı.
(Meryem 19/92)Rahman’ın çocuk edinmesi olacak şey değildir.
(Meryem 19/93)Göklerde ve yerde kim varsa hepsi kul olarak Rahman’nın huzuruna gelirler.
(Meryem 19/94)Allah, onların hepsini teker teker sayıp hesabını çıkarmıştır.
(Meryem 19/95)Hepsi (mezardan) kalkış günü tek başına O’na gelecektir.
(Meryem 19/96)İnanıp güvenen ve iyi iş yapanlar için Rahman, bir sevgi oluşturacaktır.
(Meryem 19/97)Kur’ân’ın senin dilinle kolaylaştırdık ki kendini koruyanlara onunla müjde veresin, karşı koyan topluluğu da uyarasın.
(Meryem 19/92)Rahman’ın çocuk edinmesi olacak şey değildir.
(Meryem 19/93)Göklerde ve yerde kim varsa hepsi kul olarak Rahman’nın huzuruna gelirler.
(Meryem 19/94)Allah, onların hepsini teker teker sayıp hesabını çıkarmıştır.
(Meryem 19/95)Hepsi (mezardan) kalkış günü tek başına O’na gelecektir.
(Meryem 19/96)İnanıp güvenen ve iyi iş yapanlar için Rahman, bir sevgi oluşturacaktır.
(Meryem 19/97)Kur’ân’ın senin dilinle kolaylaştırdık ki kendini koruyanlara onunla müjde veresin, karşı koyan topluluğu da uyarasın.
(Meryem 19/98)Onlardan önce nice
nesilleri etkisizleştirdik. Şimdi onlardan birini hissedebiliyor veya onların
bir kıpırdamasını işitiyor musun?
0 yorum:
Yorum Gönder