İyiliği sonsuz, ikramı bol Allah’ın
adıyla,
(Enbiya 21/1)İnsanların hesap verme zamanı yaklaştı. Oysa
onlar gaflet içinde yüz çevirmektedirler.
(Enbiya 21/2)Onlara Rablerinden yeni bir bilgi gelmeye görsün, hemen onu eğlenerek dinlerler.
(Enbiya 21/2)Onlara Rablerinden yeni bir bilgi gelmeye görsün, hemen onu eğlenerek dinlerler.
(Enbiya 21/3)Eğlenmeyi içten içe yaparlar. Yanlışa dalan bu
kimseler aralarında gizlice fısıldaşarak derler ki “Bu da sizin gibi bir
insandan başka nedir ki? Göz göre göre sihre mi geliyorsunuz?”
(Enbiya 21/4) (Elçi) Der ki “Rabbim göklerde ve yerde söylenen
her sözü bilir. Dinleyen ve bilen O’dur.”
(Enbiya 21/5) Aslında onlar şöyle derler:
“Bunlar karma karışık hayallerdir. Hayır, bu adam Allah’a iftira ediyor. Belki
de şairdir. Eğer elçi ise bize bir belge (mucize) getirsin; öncekilere
gönderilen belgelerden olsun.”
(Enbiya 21/6)Onlardan önce etkisizleştirdiğimiz kentlerden
hiçbiri inanmamıştı; bunlar mı inanacaklar?
(Enbiya 21/7)Senden önce gönderdiğimiz elçiler sadece
vahyettiğimiz erkeklerdi. Bilmiyorsanız o Zikri bilenlere sorun.
(Enbiya 21/8)Onları yemek yemeyen bedenler yapmadık; ölümsüz
de değillerdi.
(Enbiya 21/9)Sonunda onlara verdiğimiz sözü tuttuk; onları ve
kurtulmasını tercih ettiklerimizi kurtardık. Aşırı gidenleri de
etkisizleştirdik.
(Enbiya 21/10)Size de bir Kitap indirdik; ihtiyaç duyduğunuz
bilgiler ondadır. Aklınızı kullanmaz mısınız?
(Enbiya 21/11)Yanlışlar içinde olan nice kentleri kırıp geçirdik de yerlerine başka topluluklar oluşturduk.
(Enbiya 21/11)Yanlışlar içinde olan nice kentleri kırıp geçirdik de yerlerine başka topluluklar oluşturduk.
(Enbiya 21/12)Baskınımızı anlayınca hemen oradan
kaçarlardı.
(Enbiya 21/13)“Kaçmayın! Şımartıldığınız şeylere ve evlerinize dönün; belki size bir şey sorulur.”
(Enbiya 21/13)“Kaçmayın! Şımartıldığınız şeylere ve evlerinize dönün; belki size bir şey sorulur.”
(Enbiya 21/14) “Eyvah, çekeceğimiz var. Çünkü yanlış yaptık”
dediler.
(Enbiya 21/15)Onları biçilmiş ot gibi, sönmüş ateş gibi yapıncaya kadar yakınmaları kesilmedi.
(Enbiya 21/16)Hâlbuki gökleri, yeri ve ikisinin arasındakileri oyun olsun diye yaratmadık.
(Enbiya 21/15)Onları biçilmiş ot gibi, sönmüş ateş gibi yapıncaya kadar yakınmaları kesilmedi.
(Enbiya 21/16)Hâlbuki gökleri, yeri ve ikisinin arasındakileri oyun olsun diye yaratmadık.
(Enbiya 21/17)Kendimize eğlence arasaydık onu kendi katımızda
oluştururduk. Yapsak böyle yapardık.
(Enbiya 21/18)Yok, bu gerçeği (hakkı) o uydurmanın (batılın)
tepesine indiririz de onun beynini dağıtır; o da beklenmedik bir şekilde
yıkılıp gider. Yaptığınız nitelemelerden dolayı çekeceğiniz var!
(Enbiya 21/19)Göklerde ve yerde kim varsa hepsi O’nundur. O’nun
katındakiler O’na kulluğu büyütmezler. Kulluktan usanmazlar da.
(Enbiya 21/20)Gece gündüz, aralıksız O’na ibadet ederler.
(Enbiya 21/21) “Yoksa yerden ilahlar edindiler de ölüleri onlar mı diriltecek?”
(Enbiya 21/20)Gece gündüz, aralıksız O’na ibadet ederler.
(Enbiya 21/21) “Yoksa yerden ilahlar edindiler de ölüleri onlar mı diriltecek?”
(Enbiya 21/22)Göklerde ve yerde Allah’tan başka ilahlar
olsaydı, ikisi de bozulurdu. Bütün yönetimin (arşın) Sahibi olan Allah, onların
nitelemelerinden uzaktır.
(Enbiya 21/23)Allah’a ne yaptığı sorulamaz, ama onlara
sorulacaktır.
(Enbiya 21/24)Yine de Allah’tan önce bir takım ilahlara mı tutundular? De ki “Delilinizi getirin. Benimle birlikte olanların Kitabı budur. Bu, benden öncekilerin de kitabıdır.” Onların çoğu, bu gerçeği bilmez de onun için yüz çevirirler.
(Enbiya 21/25)Senden önce gönderdiğimiz her elçiye mutlaka şunu bildirmişizdir: “Benden başka ilah yoktur, kulluğu bana yapın.”
(Enbiya 21/26) “Rahman evlat edindi” dediler. Allah’ın onunla ilgisi olmaz. Evlat dedikleri kişiler ikram görmüş kullardır.
(Enbiya 21/27)İlk sözü onlar söyleyemezler. Onlar, Allah’ın emriyle iş yaparlar.
(Enbiya 21/24)Yine de Allah’tan önce bir takım ilahlara mı tutundular? De ki “Delilinizi getirin. Benimle birlikte olanların Kitabı budur. Bu, benden öncekilerin de kitabıdır.” Onların çoğu, bu gerçeği bilmez de onun için yüz çevirirler.
(Enbiya 21/25)Senden önce gönderdiğimiz her elçiye mutlaka şunu bildirmişizdir: “Benden başka ilah yoktur, kulluğu bana yapın.”
(Enbiya 21/26) “Rahman evlat edindi” dediler. Allah’ın onunla ilgisi olmaz. Evlat dedikleri kişiler ikram görmüş kullardır.
(Enbiya 21/27)İlk sözü onlar söyleyemezler. Onlar, Allah’ın emriyle iş yaparlar.
(Enbiya 21/28)Yaptıklarını da geriye bıraktıklarını da O bilir.
O’nun razı olduğu kişiden başkası lehine destek veremezler. Onlar Allah
korkusundan titrerler.
(Enbiya 21/29)Onlardan kim: “Allah ile sizin aranızda ilah
benim” derse onu Cehennem’le cezalandırırız. Yanlış yapanları işte böyle cezalandırırız.
(Enbiya 21/30)Kafirlerin görmeleri gerekmez mi gökler ve yer bütün halinde iken ayırdık ve her canlı şeyi sudan yarattık; hâlâ inanmayacaklar mı?
(Enbiya 21/30)Kafirlerin görmeleri gerekmez mi gökler ve yer bütün halinde iken ayırdık ve her canlı şeyi sudan yarattık; hâlâ inanmayacaklar mı?
(Enbiya 21/31)Onları çok sarsmasın diye yerin içinde sabitleyen
(oturaklı) dağlar oluşturduk. Hedefledikleri yere ulaşsınlar diye de derin
vadiler, yollar oluşturduk.
(Enbiya 21/32)Gökyüzünü de korunmuş bir tavan yaptık. Ama onlar göğün göstergelerinden (ayetlerinden) yüz çeviriyorlar.
(Enbiya 21/33)Geceyi, gündüzü, güneşi ve ayı yaratan O’dur. Her biri bir yörüngede yüzmektedirler.
(Enbiya 21/32)Gökyüzünü de korunmuş bir tavan yaptık. Ama onlar göğün göstergelerinden (ayetlerinden) yüz çeviriyorlar.
(Enbiya 21/33)Geceyi, gündüzü, güneşi ve ayı yaratan O’dur. Her biri bir yörüngede yüzmektedirler.
(Enbiya 21/34)Senden öncekilerden hiç bir insanı ölümsüz
yapmadık. Sen ölsen onlar ölümsüzleşecekler mi?
(Enbiya 21/35)Her canlı ölümü tadacaktır. Kötüyle de iyiyle de sizi yıpratıcı bir imtihandan geçiririz. Huzurumuza çıkarılacaksınız.
(Enbiya 21/36)O kâfirler seni gördüklerinde sadece hafife alır, “ İlahlarınıza dil uzatan bu mu?” derler. Onlar, Rahman’ın kitabını görmezlikten gelen kimselerdir1.
(Enbiya 21/35)Her canlı ölümü tadacaktır. Kötüyle de iyiyle de sizi yıpratıcı bir imtihandan geçiririz. Huzurumuza çıkarılacaksınız.
(Enbiya 21/36)O kâfirler seni gördüklerinde sadece hafife alır, “ İlahlarınıza dil uzatan bu mu?” derler. Onlar, Rahman’ın kitabını görmezlikten gelen kimselerdir1.
(Enbiya 21/37)İnsan aceleci bir yapıda yaratılmıştır. Siz acele
etmeyin; size âyetlerimi göstereceğim.
(Enbiya 21/38) “Şu sözü verilen gün ne zamanmış?” derler.
Doğruysanız, söyleyin.
(Enbiya 21/39)Ayeti görmezlikten gelenler (kafirler) ne yüzlerinden ne de sırtlarından o ateşi uzaklaştıramayacakları ve yardım da göremeyecekleri o zamanı keşke bilselerdi.
(Enbiya 21/40)Aslında o gün onlara ansızın gelecek ve onları şaşırtacaktır. Artık onu ne geri çevirebilecekler ne de kendilerine göz açtırılacaktır.
(Enbiya 21/41)Senden önce gelen elçiler de böyle hafife alınmışlardı. Hafife aldıkları azap, o elçilerle eğlenenlerin başına geldi.
(Enbiya 21/42)De ki “Gece-gündüz, sizi Rahmana karşı kim koruyabilir?” Aslında onlar, Rablerinin kitabından yüz çevirmektedirler.
(Enbiya 21/43)Yoksa onları bize karşı koruyacak ilahları mı var? Onların ilahları, ne kendi şahıslarına fayda sağlayabilecek durumdadırlar ne de bizden yakınlık görebilirler.
(Enbiya 21/39)Ayeti görmezlikten gelenler (kafirler) ne yüzlerinden ne de sırtlarından o ateşi uzaklaştıramayacakları ve yardım da göremeyecekleri o zamanı keşke bilselerdi.
(Enbiya 21/40)Aslında o gün onlara ansızın gelecek ve onları şaşırtacaktır. Artık onu ne geri çevirebilecekler ne de kendilerine göz açtırılacaktır.
(Enbiya 21/41)Senden önce gelen elçiler de böyle hafife alınmışlardı. Hafife aldıkları azap, o elçilerle eğlenenlerin başına geldi.
(Enbiya 21/42)De ki “Gece-gündüz, sizi Rahmana karşı kim koruyabilir?” Aslında onlar, Rablerinin kitabından yüz çevirmektedirler.
(Enbiya 21/43)Yoksa onları bize karşı koruyacak ilahları mı var? Onların ilahları, ne kendi şahıslarına fayda sağlayabilecek durumdadırlar ne de bizden yakınlık görebilirler.
(Enbiya 21/44)Hâlbuki hayatlarını sürdürebilsinler diye onların
da babalarının da geçimini sağlayan biziz. Görmüyorlar mı ki yurtlarını çevresinden
sürekli daraltıyoruz. Bunlar mı bize galip gelecekler?
(Enbiya 21/45)De ki “Ben sizi sadece vahiyle uyarıyorum. Ama
sağırlar uyarıldıkları sırada yapılan çağrıyı işitmezler.”
(Enbiya 21/46)Rabbinin en ufak azabına bile çarpılsalar hemen şunu derler: “Yazıklar olsun bize! Biz yanlışlar içindeyiz.”
(Enbiya 21/47) (Mezardan) kalkış günü tam doğru teraziler kurarız; kimse bir haksızlığa uğratılmaz. Bir hardal danesi ağırlığında bile olsa terazilere koyarız. Biz hesap görmeye yeteriz.
(Enbiya 21/48)Musa ile Harun’a o Furkân’ı, çekinerek korunanlar için bir ışık ve doğru bilgi kaynağı olsun diye verdik.
(Enbiya 21/46)Rabbinin en ufak azabına bile çarpılsalar hemen şunu derler: “Yazıklar olsun bize! Biz yanlışlar içindeyiz.”
(Enbiya 21/47) (Mezardan) kalkış günü tam doğru teraziler kurarız; kimse bir haksızlığa uğratılmaz. Bir hardal danesi ağırlığında bile olsa terazilere koyarız. Biz hesap görmeye yeteriz.
(Enbiya 21/48)Musa ile Harun’a o Furkân’ı, çekinerek korunanlar için bir ışık ve doğru bilgi kaynağı olsun diye verdik.
(Enbiya 21/49)Onlar, Rablerinin korkusunu içlerinde hisseden ve
kıyamet saatinden dolayı da ürperen kimselerdir.
(Enbiya 21/50)Bu Kur’ân indirdiğimiz bereketli doğru bilgidir.
Şimdi siz bunu itiraf etmiyor musunuz?
(Enbiya 21/51)Daha önce İbrahim’e ondaki olgunluğu vermiştik.
Biz onun konumunu (durumunu) biliyorduk.
(Enbiya 21/52)Bir gün babasına ve halkına şöyle demişti: “Sizin şu karşılarında saygıyla durduğunuz heykeller nedir?”
(Enbiya 21/52)Bir gün babasına ve halkına şöyle demişti: “Sizin şu karşılarında saygıyla durduğunuz heykeller nedir?”
(Enbiya 21/53)Dediler ki “Biz bildik bileli atalarımız onlara
kulluk ederler.”
(Enbiya 21/54)Dedi ki “Siz de sizin atalarınız da gerçekten açık bir sapkınlık içindesiniz.”
(Enbiya 21/55)Dediler ki “Sen ciddi misin yoksa bizimle eğleniyor musun?”
(Enbiya 21/54)Dedi ki “Siz de sizin atalarınız da gerçekten açık bir sapkınlık içindesiniz.”
(Enbiya 21/55)Dediler ki “Sen ciddi misin yoksa bizimle eğleniyor musun?”
(Enbiya 21/56)İbrahim: “Hayır” dedi. “Sizin Sahibiniz göklerin
ve yerin Sahibidir, onları yaratandır. Ben buna şahitlik ederim.
(Enbiya 21/57)Vallahi sizler çekilip gittikten sonra
putlarınızdan kurtulacağım bir oyun oynayacağım.”
(Enbiya 21/58)Sonra onları param parça etti. Belki başvururlar
diye büyük olanına dokunmadı.
(Enbiya 21/59) “Bunu ilahlarımıza kim yaptı?” dediler; “O gerçekten yanlış yapanın (zalimin) tekidir.”
(Enbiya 21/59) “Bunu ilahlarımıza kim yaptı?” dediler; “O gerçekten yanlış yapanın (zalimin) tekidir.”
(Enbiya 21/60)(Bazıları:) “Bir delikanlının onları diline
doladığını duyduk, dediler. Adına İbrahim diyorlar.”
(Enbiya 21/61)Diğerleri: “Getirin onu halkın önüne; belki bir
gören olmuştur” diye karşılık verdi.
(Enbiya 21/62)(İbrahim getirilince) “Bunu ilahlarımıza sen mi yaptın, İbrahim?” dediler.
(Enbiya 21/63) “Belki büyükleri, şu yapmıştır. Konuşabiliyorlarsa parçalanmış olanlara sorun!” dedi.
(Enbiya 21/62)(İbrahim getirilince) “Bunu ilahlarımıza sen mi yaptın, İbrahim?” dediler.
(Enbiya 21/63) “Belki büyükleri, şu yapmıştır. Konuşabiliyorlarsa parçalanmış olanlara sorun!” dedi.
(Enbiya 21/64)Bunun üzerine kendilerine geldiler de “Biz,
gerçekten yanlış yoldayız” dediler.
(Enbiya 21/65)Sonra başları önlerine eğildi de dediler ki “Sen
de biliyorsun ki bunlar konuşmazlar.”
(Enbiya 21/66) (İbrahim:) “Yani size faydası olmayan, zararı da olmayan şeyleri Allah’a tercih ederek onlara kulluk mu ediyorsunuz?” dedi.
(Enbiya 21/67)Size de Allah’a tercih ederek kulluk ettiğiniz şeylere de yazıklar olsun. Hala aklınızı kullanmayacak mısınız?”
(Enbiya 21/66) (İbrahim:) “Yani size faydası olmayan, zararı da olmayan şeyleri Allah’a tercih ederek onlara kulluk mu ediyorsunuz?” dedi.
(Enbiya 21/67)Size de Allah’a tercih ederek kulluk ettiğiniz şeylere de yazıklar olsun. Hala aklınızı kullanmayacak mısınız?”
(Enbiya 21/68)Dediler ki “Bir şey yapacaksanız, yakın şunu!
Yakın da ilahlarınıza destek verin.”
(Enbiya 21/69) (Onu ateşe attılar.) “Ey ateş! İbrahim için serinliğe
ve güvene dönüş” dedik.
(Enbiya 21/70)Bu yöntemle İbrahim’den kurtulmak istediler. Biz de onları en büyük zarara soktuk.
(Enbiya 21/70)Bu yöntemle İbrahim’den kurtulmak istediler. Biz de onları en büyük zarara soktuk.
(Enbiya 21/71)Hem İbrahim’i hem de Lût’u âlemler için bereketli
kıldığımız o yere getirip kurtardık.
(Enbiya 21/72)İbrahim’e ayrıca İshak’ı ve Yakup’u da verdik; hepsini
de iyi kimseler yaptık.
(Enbiya 21/73)Onları, emrimize uygun olarak yol gösteren
önderler yaptık. Hayırlı işler yapmalarını, namazı tam kılmalarını ve zekât
vermelerini vahyetmiştik. Onlar yalnız bize kulluk ederlerdi.
(Enbiya 21/74)Lut’a da hikmet ve ilim verdik. Onu, pis işler yapan o kentten kurtardık; onlar bozgunculuk yapan ve yoldan çıkmış bir topluluktu.
(Enbiya 21/74)Lut’a da hikmet ve ilim verdik. Onu, pis işler yapan o kentten kurtardık; onlar bozgunculuk yapan ve yoldan çıkmış bir topluluktu.
(Enbiya 21/75)Onu ikramımızla kuşattık. Çünkü o iyi
kimselerdendi.
(Enbiya 21/76)Daha önce Nuh da yalvarıp yakarınca isteğini olumlu karşılamış, hem onu hem de ailesini o büyük sıkıntıdan kurtarmıştık.
(Enbiya 21/77)Ayetlerimiz karşısında yalan yanlış şeylere sarılan o topluluktan dolayı Nuh’a yardım etmiştik. Onlar kötü bir topluluğa dönüşmüşlerdi. Biz de hepsini boğduk.
(Enbiya 21/78)Davut ile Süleyman da bir gün bir ekin tarlası ile ilgili karar veriyorlardı. Bir topluluğun davarları orada yayılmışlardı. Biz de onların kararlarının şahidi idik.
(Enbiya 21/76)Daha önce Nuh da yalvarıp yakarınca isteğini olumlu karşılamış, hem onu hem de ailesini o büyük sıkıntıdan kurtarmıştık.
(Enbiya 21/77)Ayetlerimiz karşısında yalan yanlış şeylere sarılan o topluluktan dolayı Nuh’a yardım etmiştik. Onlar kötü bir topluluğa dönüşmüşlerdi. Biz de hepsini boğduk.
(Enbiya 21/78)Davut ile Süleyman da bir gün bir ekin tarlası ile ilgili karar veriyorlardı. Bir topluluğun davarları orada yayılmışlardı. Biz de onların kararlarının şahidi idik.
(Enbiya 21/79)İkisine de ilim ve hikmet verdiğimiz halde doğru
kararı Süleyman’ın bulmasını sağlamıştık. Dağları ve kuşları da Davut’un emrine
vermiştik; onunla birlikte ibadet (tesbih ederlerdi). Bunları yapan
Bizdik.
(Enbiya 21/80)Sizi darbelere karşı korusun diye zırhlı elbise
yapma sanatını da Davud’a öğretmiştik. Artık görevlerinizi yerine getirirsiniz,
değil mi?
(Enbiya 21/81)Süleyman’ın emrine de o şiddetli rüzgârı verdik.
Bereketli kıldığımız toprağa onun emri ile eserdi. Biz her şeyi biliriz.
(Enbiya 21/82)Dalgıçlık yapan ve daha başka işler gören
şeytanları da onun emrine verdik. Onları gözetim altında tutuyorduk.
(Enbiya 21/83)Eyüp ise bir gün Rabbine şöyle seslenmişti: “Ben iyice daraldım. En iyi ikramı sen yaparsın
(Enbiya 21/83)Eyüp ise bir gün Rabbine şöyle seslenmişti: “Ben iyice daraldım. En iyi ikramı sen yaparsın
(Enbiya 21/84)Ona olumlu cevap verip ondaki sıkıntıyı
gidermiştik. Katımızdan bir ikram ve kulluk edenler için bir ders olsun diye de
ona, hem ailesini hem de bir o kadarını daha vermiştik.
(Enbiya 21/85)İsmail, İdris ve Zülkifl’e gelince, hepsi de
sabırlı kimselerdendi.
(Enbiya 21/86)Onları ikramımızla kuşattık; çünkü onlar iyilerdendi.
(Enbiya 21/87)Balığın esiri (Yunus) hayatı kendine dar etmeyeceğimizi sanarak bir gün kızgın bir şekilde çekip gitmişti. Ama daha sonra balığın karanlıkları içinde seslenmiş: “Senden başka ilah yoktur. Senin eksiğin de yoktur; ben yanlış yaptım” demişti.
(Enbiya 21/86)Onları ikramımızla kuşattık; çünkü onlar iyilerdendi.
(Enbiya 21/87)Balığın esiri (Yunus) hayatı kendine dar etmeyeceğimizi sanarak bir gün kızgın bir şekilde çekip gitmişti. Ama daha sonra balığın karanlıkları içinde seslenmiş: “Senden başka ilah yoktur. Senin eksiğin de yoktur; ben yanlış yaptım” demişti.
(Enbiya 21/88)Ona da olumlu cevap verdik ve üzüntüsünden
kurtardık. İnanıp güvenenleri işte böyle kurtarırız.
(Enbiya 21/89)Zekeriya da Rabbine bir gün şöyle seslenmişti: “Rabbim! En iyi varis sensin ama beni tek başıma bırakma.”
(Enbiya 21/90)Ona da olumlu karşılık verdik de eşini doğum yapabilecek hale getirerek Yahya’yı bağışladık. Onlar hayırlarda yarışır ve korku içinde umutla bize yakarırlardı. Onlar bize karşı saygılı kimselerdi.
(Enbiya 21/91)Namusunu korumuş olan kadının; Meryem’in içine de ruhumuzdan üflemiş, onu ve oğlunu bütün çağdaşlarına bir belge yapmıştık.
(Enbiya 21/92)İşte bu, sizin katılacağınız toplumdur; tek bir toplum. Ben de Rabbinizim; bana kulluk edin.
(Enbiya 21/89)Zekeriya da Rabbine bir gün şöyle seslenmişti: “Rabbim! En iyi varis sensin ama beni tek başıma bırakma.”
(Enbiya 21/90)Ona da olumlu karşılık verdik de eşini doğum yapabilecek hale getirerek Yahya’yı bağışladık. Onlar hayırlarda yarışır ve korku içinde umutla bize yakarırlardı. Onlar bize karşı saygılı kimselerdi.
(Enbiya 21/91)Namusunu korumuş olan kadının; Meryem’in içine de ruhumuzdan üflemiş, onu ve oğlunu bütün çağdaşlarına bir belge yapmıştık.
(Enbiya 21/92)İşte bu, sizin katılacağınız toplumdur; tek bir toplum. Ben de Rabbinizim; bana kulluk edin.
(Enbiya 21/93)Ama din işlerini aralarında bölük bölük ettiler;
hepsi bize döneceklerdir.
(Enbiya 21/94)Her kim inanarak iyi işler yaparsa çalışması görmezlikten gelinmez. Biz onu yazarız.
(Enbiya 21/94)Her kim inanarak iyi işler yaparsa çalışması görmezlikten gelinmez. Biz onu yazarız.
(Enbiya 21/95)Etkisizleştirdiğimiz bir kentin halkı mahrum kalır,
eski hallerine dönemezler.
(Enbiya 21/96)Sonunda Yecuc ile Mecuç’un çıkar, hızla giderler.
(Enbiya 21/96)Sonunda Yecuc ile Mecuç’un çıkar, hızla giderler.
(Enbiya 21/97)Artık gerçek tehdidin (cehennemin) vakti
yaklaşmıştır. Birde bakarsın ki bu kâfirlerin gözleri fal taşı gibi açılmış
“Yazık oldu bize, bunu hesaba katmamıştık, aslında yanlış yapıyorduk”
diyorlar.
(Enbiya 21/98)Hem siz, hem de Allah ile aranıza koyarak kulluk ettikleriniz cehennem odunudur. Siz oraya gireceksiniz.
(Enbiya 21/99)Bunlar ilah olsalardı oraya girmezlerdi. Hepsi orada, ölümsüzleşeceklerdir.
(Enbiya 21/100)Yapacakları tek şey, cehennemde inim inim inlemektir. Orada kimseyi dinleyemeyeceklerdir.
(Enbiya 21/101)Yaptıklarının en güzeli ile karşılanma sözü verilenler ise cehennemden uzak tutulacaklardır.
(Enbiya 21/98)Hem siz, hem de Allah ile aranıza koyarak kulluk ettikleriniz cehennem odunudur. Siz oraya gireceksiniz.
(Enbiya 21/99)Bunlar ilah olsalardı oraya girmezlerdi. Hepsi orada, ölümsüzleşeceklerdir.
(Enbiya 21/100)Yapacakları tek şey, cehennemde inim inim inlemektir. Orada kimseyi dinleyemeyeceklerdir.
(Enbiya 21/101)Yaptıklarının en güzeli ile karşılanma sözü verilenler ise cehennemden uzak tutulacaklardır.
(Enbiya
21/102)Cehennemin hışırtısını bile duymayacak, onlar da
canlarının çektiği nimetler içinde ölümsüzleşeceklerdir.
(Enbiya 21/103)O en büyük korku bile onları üzmeyecek: onları Melekler karşılayarak “İşte size söz verilen gün bugündür” diyeceklerdir.
(Enbiya 21/104)Bunu, göğü yazı tomarı dürer gibi düreceğimiz gün yapacağız. Yaratılışı da ilk başlattığımız hale çevireceğiz. Bu bizim sözümüzdür, onu mutlaka yapacağız.
(Enbiya 21/105)O zikirden (levh-i mahfuzdan) sonra bütün kitaplara da şunu yazdık: “Yeryüzü iyi kullarıma kalacaktır.”
(Enbiya 21/103)O en büyük korku bile onları üzmeyecek: onları Melekler karşılayarak “İşte size söz verilen gün bugündür” diyeceklerdir.
(Enbiya 21/104)Bunu, göğü yazı tomarı dürer gibi düreceğimiz gün yapacağız. Yaratılışı da ilk başlattığımız hale çevireceğiz. Bu bizim sözümüzdür, onu mutlaka yapacağız.
(Enbiya 21/105)O zikirden (levh-i mahfuzdan) sonra bütün kitaplara da şunu yazdık: “Yeryüzü iyi kullarıma kalacaktır.”
(Enbiya
21/106)İşte bu söz, kulluk edenler topluluğu için gerçek
bir tebliğdir.
(Enbiya 21/107)Seni elçi olarak göndermemiz çağdaşların için bir ikramdır.
(Enbiya 21/108)De ki “Bana, sizin ilahınızın tek bir ilah olduğu vahyolunmaktadır. Artık O’na teslim olursunuz değil mi?”
(Enbiya 21/109)Yüz çevirirlerse de ki “Her şeyi size olduğu gibi bildirdim. Tehdit edildiğiniz şey yakın mıdır yoksa uzak mıdır, onu ben bilmem.
(Enbiya 21/110)Allah açık olan sözü bildiği gibi gizlediğinizi de bilir.
(Enbiya 21/111)Bilemem, bir süreliğine nimetler içinde olmanız belki de sizin için bir sıkıntıdır.”
(Enbiya 21/107)Seni elçi olarak göndermemiz çağdaşların için bir ikramdır.
(Enbiya 21/108)De ki “Bana, sizin ilahınızın tek bir ilah olduğu vahyolunmaktadır. Artık O’na teslim olursunuz değil mi?”
(Enbiya 21/109)Yüz çevirirlerse de ki “Her şeyi size olduğu gibi bildirdim. Tehdit edildiğiniz şey yakın mıdır yoksa uzak mıdır, onu ben bilmem.
(Enbiya 21/110)Allah açık olan sözü bildiği gibi gizlediğinizi de bilir.
(Enbiya 21/111)Bilemem, bir süreliğine nimetler içinde olmanız belki de sizin için bir sıkıntıdır.”
(Enbiya
21/112)(Elçi) Dedi ki “Rabbim! Sen doğru olan kararını
ver. Onların nitelemelerine karşı yardımına sığınılacak olan, sadece iyiliği
sonsuz olan Rabbimizdir.”
0 yorum:
Yorum Gönder